Faruk Pekin: "Türkiye’de Yunanistan’dakinden daha fazla Yunan, Roma’dakinden daha fazla Roma kalıntıları var"
Roma’ya kim bilir bu kaçıncı gidişim? Beş mi, altı mı? Daha önce gittiğim bir yere tekrar gidiyorsam, bir önceki gittiğimde bende kalmış tortuları, mutlaka bugünkü bakış açımla değerlendirmeye çalışırım.
Bir iş gezisi için (yarın yazacağım) 3 günlüğüne Roma'daydım. İşten arta kalan zamanlarda deneyimli rehberimizle Roma'yı dolaşırken İstanbul'a, hatta sadece İstanbul değil tüm Türkiye'ye büyük haksızlık ettiğimizi düşündüm. Onlarda 1 varsa 10 gösteriyorlar, bizde 100 var, ama 1'ini bile gösteremiyoruz! Zengin turist getireceğiz diye SİT alanlarına 5 yıldızlı oteller dikmişiz, ama kültür turizmiyle birleştiremediğimiz için orta halli turiste yok pahasına güneş ve deniz satıyoruz.
Roma'dakinden çok Roma
Roma dönüşü bu duygularla telefona sarıldım ve ülkemizde kültür ve tarih bilincinin gelişmesi için yıllardır çaba harcayan, son olarak da Kültür Bilincini Geliştirme Vakfı'nı kuran Faruk Pekin'in de benzeri görüşlere sahip olduğunu öğrendim.
Pekin yıllar önce Roma'ya gittiğinde, ne olduğu belli olmayan bir çukurun önünde rehberin uzun uzadıya abartılı açıklamalar yaptığını görünce "Sen Türkiye'ye gelmiş olsaydın ve orada Afrodisias'ı görseydin, buradaki konuşmanı herhalde daha ölçülü yapardın" demek gereğini duymuş. Konunun uzmanı Pekin'e göre Türkiye'de "Yunanistan'dakinden fazla Yunan, Roma'dakinden fazla Roma kalıntıları var. Hatta eski haline yakın bir sağlamlıkta ayakta kalmış olan tek Roma kalıntısı Afrodisias'taki stadyum. Dünyada bunun bir benzeri yok!"
İyi de Roma'yı her yıl 45 milyon turist ziyaret ederken, bizim ülkemize neden ancak 12 - 13 milyon kişi geliyor? Üstelik Pekin'den aldığım bilgiye göre "Kültür turizmi için gelenlerin sayısı 2 milyonu bile geçmiyor. Kapadokya, İstanbul ve Nemrut Dağı'na giden turist sayısına bakmak lazım. Efes pek ölçü değil, çünkü gemiler sayıyı farklılaştırıyor."
Mono kültürlü Roma
Pekin "İtalya'da çok tarihi eser var" görüşüne katılmıyor. İtalyan kültür turizminin "bazı Roma kalıntıları artı Rönesans" üzerine oturtulduğuna işaret eden Pekin, Anadolu topraklarının İtalya'ya üstünlüğünü "Hoşgörüye dayandığı için yüzyıllarca sürebilmiş çok kültürlü, çok katmanlı, çok dinli, çok dilli bir uygarlıklar potası" olarak tarif ediyor. Roma ise Pekin'e hep mono kültür olarak görünüyor.
İstanbul'un doğal açıdan Roma'dan kat kat üstün olduğunu ise söylemeye bile gerek yok. Roma'da cılızlaşmış bir nehrin kalıntıları var. İçinden nehir geçen her kent güzel, ama deniz geçiyorsa çok - çok daha güzel. Faruk Pekin, "Zaten tarihte bugüne kadar kimse Roma'nın İstanbul'dan daha üstün olduğunu iddia etmedi. Böyle bir dönem yaşanmadı," diyor ve ekliyor: "Büyük Konstantin'in Roma İmparatorluğu'na 2. kez bir başkent ararken İstanbul'u seçmesinin nedeni de bu üstünlük." Ardından da Fatih Sultan Mehmet'in tarih bilincine şapka çıkartıyor:
"Fatih Sultan Mehmet İstanbul'u almadan önce Papa'ya ‘Ben İstanbul'u her şekilde alacağım, sen bu işi karışma. Zaten bizler akraba sayılırız' diye mektup yazar. Vergilius'a bakarsak, Aeneas Destanı'na konu olan delikanlı Aeneas, Troya Savaşı'ndan sonra işgalcilerden kaçıp aşağıya iner ve bugünkü Altınoluk civarında bir tekne yapar. Babasını da alır Akdeniz'e açılır. Gider İtalya'yı kurar. Fatih, ‘Zaten Roma'yı da bizim Anadolulular kurmuş' demeye getiriyor ki bu çok ciddi bir tarih bilinci."
bu
diyar